Plasenta previa, plasentanın rahmin alt kısmına yerleşerek bebeğin doğumuna engel olacak şekilde doğum kanalını kapatmasına denir. Görülme oranı 1/200’dür. Bunların %20’i total previa ( tam plasenta previa)’dır. Doğum yapmış kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır. Ayrıca bir kişi plasenta previa geçirmişse diğer gebeliklerinde tekrarlama oranı % 4-8 ‘dir. Hamileliğin son dönemlerinde kanamaya neden olabilen, anne ve bebeğin hayatını tehlikeye atabilen bir durumdur.
Plasenta Previa Sebepleri: Plasenta previaya yol açan sebebin ne olduğu tam olarak bilinmemektedir. Bununla beraber bazı risk faktörleri tanımlanmıştır. Bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Multiparite (Birden fazla doğum olması) İleri anne yaşı Geçirilmiş rahim ameliyatları (özellikle sezaryen) Kürtaj sayısının fazla olması Geniş plasenta (çoğul gebelik) Plasenta anomalileri ( aksesuar lob vb. ) Sigara içen anneler
Plasenta Previa Çeşitleri: Total plasenta previa: Rahim ağzı plasenta ile tamamen kapalıdır. Kısmi ( parsiyel ) plasenta previa: Rahim ağzı kısmen kapanmıştır. Marjinal plasenta previa: Plasenta rahim ağzının kenarındadır ama kapatmaz. Alt segmente uzanan plasenta: Plasenta rahim ağzına 2-5 cm. mesafededir. Total Plasenta Previa durumunda doğum yalnızca sezaryenle olabilir.
Bulgular: Karakteristik bulgusu ani gelişen, ağrısız vajinal kanamadır. Kanama 28. haftadan sonra ortaya çıkar. % 25 vakada erken doğum eylemide ortaya çıkabilir. Rahim genellikle yumuşaktır ve hassasiyet yoktur. Bebekte sıkıntı görülmesi nadirdir. Plasenta previa vakalarında bebekte anomali görülme oranı daha sıktır.
Tanı: Ultrasonografi ideal tanı aracıdır. Doppler sonografi ile tanı kesinliği artar. Gebeliğin erken dönemlerinde ultrason incelemelerinde plasenta previa daha sık izlenir. Hamileliklerin % 5-20’inde ikinci üç ayda rutin yapılan detaylı ultrason incelemelerinde plasentanın rahim ağzına yakın olduğu sık saptanır. Ancak hamileliğin ilerlemesi ile birlikte rahim büyüdükçe plasentada yukarıya doğru çekilir. İkinci üç ayda saptanan previa olgularının %90’nda miyada ulaşıldığında plasentanın normal yerleşimde olduğu gözlenir. Erken dönemde saptanan tam previa olgularında zamanla normale dönme oranı ise çok düşüktür. Plasenta previa tanısı 24. gebelik haftasından sonra konulmalıdır. Ciddi kanama riski nedeni ile tanıda vajinal muayeneden kaçınılmalıdır.
Riskler: Hem anne hem de bebek için en önemli risk kanama ve buna bağlı sorunlardır. Önceden tanı almamaış hastaların 1/3’ü kan transfüzyonu gerektirecek düzeyde kanayabilmektedirler. Kanamanın bir kısmı plasentanın erken ayrılmasına bağlı olabilmektedir. Bu vakalarda plasentanın rahim duvarının derinliklerine kadar gitmesi ( plasenta accreata ) ve rahimden ayrılamaması nedeni ile fazla kanama ve rahmin alınmasına kadar giden ciddi sorunlar görülebilmektedir. Fazla kan kaybı annenin pıhtılaşma sisteminde bozukluğa yol açıp DIC denilen ve pıhtılaşmanın olmaması ve durdurulamayan kanamalarla anne hayatını tehdit edecek durumların oluşmasına sebep olabilmektedir. Bebeklerde de sık kanama ataklarından etkilenerek rahim içi gelişme geriliği veya gelişme anomalileri oluşabilmektedir. Öte yandan plasenta previa olgularının %30’nda makat geliş yada yan geliş gibi doğum pozisyon anormallikleri olabilir. Bu da doğumda bebek için riskli bir durumdur. Ayrıca plasenta previa nedeni ile doğumun erken olması durumunda prematürite önemli bir risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tedavi: Tedavi şekli kanama miktarına, gebelik yaşına, plasenta previanın derecesine, bebeğin geliş pozisyonuna, rahim ağzının açıklığının derecesine, doğum eyleminin başlayıp başlamamasına ve bebeğin canlı olup olmamasına göre değişir.
Takip: Bebek yaşayabilecek durumda değilse ve kanama az ise hasta yakın takip ile bebek akciğer matüritesi sağlanıncaya kadar izlenir. Kan transfüzyonu ve gerekiyorsa tokoliz ( eylemi durdurma ) uygulanabilir. Günümüzde olguların %75’nde terme kadar beklenebilmektedir. Hasta 24-34 hafta arasında ise akciğer olgunlaştırıcı iğneler uygulanır.
Doğum: Plasenta previa marjinalis ve baş geliş durumunda normal doğum denenebilir. Diğer tüm plasenta previa olgularında sezaryen doğum tercih edilir. Aktif kanama varlığında anne adayı açısından en uygun yaklaşım zaman kaybetmeden doğumu gerçekleştirmektir. İlk amaç anne adayının durumunu stabil hale getirmektir. Bunun için gerekirse birden fazla damar yolu açılarak sıvı desteği yapılırken birkaç ünite kan hazırlatılması uygun bir yaklaşımdır. Gebelik haftasının 36 haftadan az olduğu durumlarda kanama azalır ya da durursa ve anne adayının durumu stabil hale gelirse doğum geciktirilebilir. Geciktirmenin amacı bebeğin akciğer olgunlaşmasını hızlandıracak tedavileri uygulamak için zaman kazanmaktır.
Dikkat: Kan grubunuzu mutlaka öğrenin Sizinle aynı kan grubuna sahip, acil durumlarda rahatlıkla ulaşabileceğiniz ve kan verebilecek derecede sağlıklı kişilerin listesini çıkarın ve devamlı yanınızda taşıyın Aşırı fiziksel aktiviteden kaçının Doğum yapacağınız hastanenin 24 saat hizmet veren, ameliyathanesi, yoğun bakım ünitesi, kan bankası olan tam teşekküllü bir hastane olmasına özen gösterin Kanama varlığında hiç zaman kaybetmeden doktorunuzu arayın.